bez adamla evlenen kadın

Bez Adam (Bebek Değil!) Evlenen Kadının, Bezden Olmayan Patolojik Durumu

İnsan bir bez adamla neden evlenir? Evlense de bir pamuk yığınıyla nasıl yaşar, ondan ne bekler? Bu ilişkide kim kime dönüşür? Mumyaladığımız yetmez gibi damarlarını kesip, göremeyen şeyle ilişkilenmek derken… Kim kimin ayağına bastı sizce? İlişkilerin cansızlaşması derken biri çıkıp bunu tam olarak ete kemiğe (!) mi büründürüyor? Sahi içimizdeki canlı kanlı şeyin süresinin dolduğunun farkında mısınız? İnsandan ‘’insanlık’’ beklemiyor olursak belki de rahat edeceğiz.

Brezilya’da 37 yaşında bir kadın, annesinin onun yalnızlığını gidermek için diktiği bez adamla (bebek dersem pedofili bir ifade oluyor, kaçınıyorum) evlendi.

bez adamla evlenen kadın

Bildiğiniz düğün dernek hem de. Erkek tarafının olmadığı bir düğün ve eğer olsaydı da içi pamuk dolu kalpsizler olacaklardı.

İ.Kuçuradi’nin de dediği gibi, yeni çağda insanlardan robot, robotlardan insan olmasını bekliyoruz. Hisseden robotlar yapıyorken hislerini unutanlara da bilim ödülleri veriyoruz mesela… Bu hırs çağında tükenmeyen şeyler alkışlanacak, bu şeyler ölümlü olmayacak ve her nasıl olacaksa bu insan yapısı olacak.

Gerçekten ödü kopan bir neslin, gerçekliği tutabilmek için eğitimin yönünü değiştirmesi gerekecek. Shakespeare’in de dediği gibi hepimiz rüyalardan yapılan maddeden yapıldık. Gerçekliğin elimizden sabun gibi kayışını anlamlı kılıyor. Sahiden yaşamak istersek ve tümüyle hissetmeye açık olmaya rızamız varsa canımız elbette gerçekten yanacak. Yolda karşılaştığımız gerçeklere bir biçim vermeden onlarla kalmak ne kadar zorlayıcı olsa da kendini uyuşturmadan uyanık kalmaya hevesli üç beş cennetlik mutlaka olacak. Bir o kadar da kalıcı ıstırapları sonsuzmuş gibi algılamaya ve içimizde bize emreden firavunlara kafa tutmak için cesaret dileneceğiz.

İletişime birincil ihtiyaç diyen insanlık, pamuktan, robottan canı olamayanlarla yürümeyi seçecek kadar incinmiş görünüyor. Acıya odaklanınca görebileceksiniz, gerektiğinde kendini hissedemeyen bir varlığa dönüştüremeyen insan, eşini, bebeğini hissedemeyen bir kumaştan seçmeyi deniyor. Mecbur olmadığı ilişkilerden özgürlük peyda olacak melankolisi, seni görüyorum.

Daha fazla acıdan ve bir adım ileri gidip daha fazla ıstıraptan kaçmanın yolunu aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Hissedemeyen yargılamaz. Yargılamayan acı vermez. Canı olanın yargıladığı, canına kastettiği bir yerden bakınca görürsünüz, insan canlıdan korkar hale gelmiştir. Daha az acı üretmenin şefkat gibi muhteşem bir yolu olduğunu hiç öğrenmemişizdir.

Reddedilmemenin pratik bir yolu olarak, bezden, robottan hayal nemalandığını gördüğümüz insan hissedebilen bir varlık oluşuna kastediyor. Bez adamla evlenen kadının yalnızlığı uzun sürecek sanmak aptalca olurmuş. Bu bez temsilin acı çoğaltan insanlığa kendinden bir nesil bırakmasını beklemiyorduk, ama oldu. Bez adamla evlenen kadının iki ucu keskin ebeveynler için bez bir bebek dünyaya getirdi. Elbette şimdilik hala canlı olan annesi, o bebek büyüsün isteyecek. Belki bez de olsa bu bebeğin de ihtiyaçlarından büyük arzuları olacak. Günün birinde rengi solacak, sökük taraflarına bakıp bu kimin yüzünden oldu diye haykıracak ve tabi insanın elinde insanlaşacak. Açlığından büyük iştahı olacak. Çünkü, insan acıdan kaçmak için yaptıkları, taptıklarıyla daha büyük acılar yaratabilendir.

Paylaş:

Facebook
X
LinkedIn
Telegram
WhatsApp
Comments