Estetik, kadınların geneli üzerinde ciddi bir baskı.
Aniden dışarı çıkma hızınızı ölçün ve bakın isterseniz. Hazırlanma hızı estetik telaşınızı ele verecektir. Giderek artan makyaj ihtiyacımız, kombin kaosunda gerilimiyle öyle pat diye çıkamıyoruz.
Diyelim ki dibi gelmiş saçlarla ofise gittiniz, ne olur? Bir kere bakımsız görünürsünüz, okey. Bu görüntünün öncelikli olarak bizden başkalarını rahatsız edeceğini düşünürüz. Toplumun görsel yargılarına takılmamak isteriz. Kendimiz için bakımlı olmak giderek silikleşen bir tercih ve bence burası önemli.
Dove firmasıyla şu sıralar yayınlanan son reklamlarının hazırlık sürecinde tanıştık. Kadının üzerindeki estetik baskısını fark eden markayla beraber çalışma fırsatım oldu.
Reklamın hedefi, estetiği bir baskı değil, ‘’değer’’ olarak seçim haline getiren kadındı. Kadın istiyorsa, istediği kadar, yani özgürce kendine öz bakım vermeyi en doğal ritüelleri arasına aldığında kendinden daha memnun ve mutlu olabilir. Reklamda olgun yaşta bir kadının ayıplanmaktan korkmadan rengarenk saç boyası seçimi, beyaz saçlarıyla podyuma çıkarken bundan rahatsız olmayan, doğallığı seçmiş bir kadın, saçları kapalı olduğu halde sadece kendi için saçlarına bakım veren örtülü bir mimar var. Nihayet örtülü kadınların da saçlarına baktığının altı çizilmiş oldu, tebrik ediyorum.
Bir kadın olarak kişisel bakımımım için gereken motivasyonu, enerjimi, yargılanma korkumdan değil, aynadaki kadının kendine olan sevgisinden alıyorum. Estetik kaygılarımızdan büyük değerlerimiz olmalı. Bakımlı görünmenin sürekli ödül getirmesinden hoşlanmayan kadınlardanım. Bu ödül beni sürekli estetik ve bakımlı görünmeye mecbur ediyor ki buna itirazım var. Kabul edilmek için bir kadının üzerinden iki şeyi alır mısınız lütfen;
1. Estetik ve bakımlı görünme baskısını
2. ‘’Erkek gibi kadın’’ beklentisini